2 Aralık 2009 Çarşamba

Bi Terslik Var



Daum, De Grolsch Veste Stadı'nda düzenlenen basın toplantısında kazanma şanslarının ne kadar olduğu sorusuna, ''Yüzde yüz'' şeklinde yanıt vermiş! Hayret ötesi bi cevap hala inanmakta zorluk çekiyorum. Sherife bile puan almak zor açıklamalarıyla giden Daum iyice garipleşti. ''Böyle maçları detaylar belirler. Dikkatli olmamız lazım. Yüksek bir konsantrasyonla maça başlayıp iyi bir neticeyle bitirmek istiyoruz'' diye eklemiş Daum. Hangi konsantrasyon Herr Daum. Volkan'ın asist yaptığı, Topuzun sahadan Özer'in tribünden seyircilik yaptığı konsantrasyon mu?




Daum'un diğer açıklamaları: ''Beşiktaş maçında 3-0 kaybettik ama iyi maç oynadık diye düşünüyorum. Emre'nin sakatlığı olmasaydı sonuç başka olurdu, bunu biliyorum. Yediğimiz ilk gole kadar gayet iyi oynadık. Kasımpaşa maçına gelince, ben de o maçı size anlatamam. Kötü bir akşam yaşadık. Eksik futbolcularımız olsa da ilerki maçlarda en iyi şekilde performansımızı sergileyeceğimize inanıyorum. Ama son maçta net bir şekilde şunu gördük, koşmak isteyen, mücadele isteyen futbolcu lazım. Maalesef Kasımpaşa maçı bizi memnun etmedi. Bir maçı kazanmak istiyorsanız koşma ve mücadele isteği yüksek olacak. Bunları daha iyi yapmamız lazım.'' Şimdi sayın Daum; Beşiktaş maçında nasıl iyi oynadığını düşünüyorsun. Ben o maçın hiç bitmeyeceğini düşündüm, sen bi hayli rahattın galiba Beşiktaş 3-0 önde dalga dalga üstüne gelirken. Bence sen gitte 10 kişilik Fenerbahçeden korkan Denizli'ye bi teşekkür et diyeceğim ama büyük ihtimalle maç sonu konuşmuşsunuzdur zaten. Emre yerde yatsaydı, Emre sakatlanmasaydı vay babam vay. Nerde yedekler sayın Daum? Nerde Deniz Barış, nerde Selçuk Şahin, nerde Uğur Boral? Zaten bu adamlar dağılmaya müsait, kendinde değil, sen iyice yok ettin... Kazım saplantın yüzünden, Semih'i Guiza yokken bile düşünmüyorsun! Santosun derdi ne çözemiyorsun! Wederson ağzıyla kuş tutsa yaranamayacak biliyor. Bide diyorsun ki Kasımpaşa maçını ben de anlamadım. Nesini anlatacaksın hezimetten kurtuldun. Seyircinin motivesiyle giden takım, tribün boşalınca, kart reklamlarına bakıp ekstrelerini hesapladı aklından... Sen nasıl forma dağıtıyorsun ki, kimden performans bekliyorsun?

Dur bakalım Twente maçından önce aldın gene sahneyi, Allah hayırlara vesile etsin...

2 yorum:

Arkhe dedi ki...

Evet, Beşiktaş maçında Fenerbahçe o iki şok gole kadar gayet iyi, en azından son yıllarda aldığı İnönü galibiyetlerinde oynadığı kadar iyi bir futbol oynamıştır.

Rosso Relativo dedi ki...

Beşiktaş maçında özellikle dikkat ettim. Emre ve Baroni Aragones zamanındaki gibi orta saha çizgisinden ileri gitmedi. Fenerbahçenin bir derbi maça bu kadar korkak başlayacağını düşünememiştim. Normalde Fenerbahçeden daha korkak oynayan Beşiktaş, gol pozisyonu üretemeyen Beşiktaş bile Fenerbahçe kalesinde gol şansları yarattı. Alexin direkten dönen topu gol olsa beşiktaşın paniklemesi ve iyice defansa kapanmayla belki herşey farklı olabilirdi evet ama Arkhe sende dahil maçın en iyisi Carlos diyorsak emin ol biyerlerde büyük yanlışlar var. Ben son yıllarda hiçbir derbide Fenerbahçenin bu kadar korkak ve kapalı başladığını hatırlamıyorum. Hele 3-0dan sonra hayat zindan oldu, o maç hiç bitmeyecek zannettim. Hele iyice bastıran sisinde etkisiyle ALACAKARANLIK KUŞAĞInda olup olmadığımı bile merak ettim o gece...